EĞLENCEEFANCLUB
   
 
  Şiirler

SEVĞİ ÜSTÜNE

Sarp ve kayalıklıdır sevginin yolları,
Ama içinize ateş düştü mü izlemekten geri durmayın,
Gerçi sözleri düşlerinizi darmadağın edebilir.
Ama sizinle konuştuğu zaman
yine de ona inanmamazlık etmeyin,
çünkü başınıza tacı oturtacak olan da,
sizi çarmıha gerecek olan da sevgidir.

Tıpkı; püsküllerin mısırı sarışları gibi
sevgi de sizi kendisine sarar.
Soyunmanız ve önünde çıplak kalmanız için sizi zorlar,
Bembeyaz kesinceye dek evirir, çevirir, acı verir canınıza.
Boyun eğdirinceye dek ezer, yoğurur sizi.

Sevgi, tüm bunları başarır,
yeter ki siz kalbinizin sırlarını öğrenin ve
bu yolla hayatın yüreğinden bir parça olun.

Ama diyelim ki, korkulara kapılmışsınız ve
sevgiden salt bir huzur ve zevk bekliyorsunuz.
O zaman bir an önce çıplaklığınızı örtün ve
sevginin zorlu düzeninden uzaklaşıp mevsimleri
olmayan bir dünyaya sığının daha iyidir.

Karşısındakine kendinden başka birşey vermez sevgi,
ve kendinden başka hiçbirşeyi geri almaz.
Çünkü sevgi kendi kendini bütünler
ve kendi kendine yeterlidir, sevginin
kendini mutlu etmekten öte hiçbir arzusu yoktur.

Ama eğer sevgiye kapılmışsanız ve
tutkularınız olsun istiyorsanız, şunları kendinize seçin;

- Tutkunuz, sevginin içinde erimek olsun,

- Tutkunuz, aşırı duygusal davranışların getireceği
acıları tanımak olsun,

- Tutkunuz, kendi sevgi anlayışınızla
kendinizi vurmak olsun,
Varsın istekle ve coşkuyla aksın kanınız.

- Tutkunuz, kanatlanmış bir yürekle
sabaha gözlerinizi açıp, sevgi dolu bir güne
başlayabiliyor oluşa teşekkür etmek olsun,

- Tutkunuz, günc öğleye eriştiğinde oturup
sevginin heyecanını düşümek olsun.

- Tutkunuz, gün akşama erdiğinde evinize
minnet dolu bir yürekle dönebilmek olsun.

Ve yüreğinize gömdüğünüz sevgili için
iyi birşeyler dileyip yatın,
Dudaklarınızda onu yücelten bir şarkı olsun...

HASRETİMİ İÇİME GÖMMELİ

 

Bu bir hasret yazısıdır, bu bir " seni cok özledim " mektubudur. Bu özlemenin, "sensiz hiç bir şeyin tadı olmuyor" un yazısıdır. Yoklugundan bıktım, duvarları yumrukluyorum. Gecelerle kavgalıyım, gündüzlerle aram iyi değil. Sensiz yaşadıgım dünya, acık bir hapishane gibi gelmeye başladı bana. Bu kocaman acık hapishanede sensiz yaşama cezası cekiorum. Bu ceza hangi suca kesildi, kim verdi bu hükmü ve ne zaman bitecek bu ceza bilmiyorum. Yoklugunu bilmek, hissetmek, daha uzun bir süre gelmeyeceginin bilincinde olmak katlanılmaz bir acı veriyor bana.

Sensiz bi şehirde sürgünde gibiyim. Kendi şehrimde, kendi evimde sürgündeyim. Bir yer bulabilir miyim acaba senden bir iz taşımayan. Bir an, bir zaman yasayabilir miyim içinde senin silüetin olmayan. Hayatımın her parcasına ince ince sızarken, nasılda farkında değildim, artık sensiz bir dünyadan tat alamayacagıma.

Siyah, simsiyah bir dünya bıraktın giderken ardında. Sesini duydukca grileşiyor dünyam, seni göremiyorum ki beyaza kavusayım. Giderken bütün renklerini götürdün bu şehrin. Sana mavi güller büyüttüğüm, turuncu günlerimi özledim.

4 mevsim kış, 365 gün gece, 24 saat karanlık bu şehir. Güneş yerine her sabah hüzün doğuyor, yağmur yerine hüzün yagıyor, bulutlar siyah, karlar siyah...

Saatim seni gördüğüm en son dakikada durdu. Bir daha da kurmadım. Ben hala sana öpücük kondurduğum andayım. O an hiç bitmedi ve sen hiçbir yere gitmedin. Sen hala bana camdan bakıyorsun ve ben o ufak bankta seni izliyorum, sessiz sedasız...

Gel, cabuk gel. Gelmezsen cıldıracağım. Gelmezsen sabahlara kadar günlerce yazacagım. Bir geceliğine gel, bir dakikalığına, saclarından bir kere öpeyim seni sonra bir ömür daha beklerim seni.

İşte sana büyük bir aşkın, uzun bir hasretin, bitmeyen, eksilmeyen, bir sevdanın, bir hasret yazısı, bir iç kanaması... Yazıpta gönderemediğim mektuplarımın, aklımdaki binlerce kelimenin, kimselere anlatamadığım duygularımın, kontrol edilmeyen arz-ı hali...

 

Hasretimi İçime Gömeli Çok Oldu Sevdiğim... Bildiğim Tek Şey Var Gömüldüğü Yerde Durmayan Tek Şey Senin Sevginmiş...!

SEN ÖMRÜM...

Hüzünlü bir parça çalan bestecinin yorgunluğuyla ve onu dinleyen bir şairin duygularıyla alıyorum elime kalemi...
Sana yazışımin her harfinde saklı... Belki de anlamayacaksın...
Ömrümün neresindeyim bilemiyorum... Ama belli ki senin dokunduğun yerdeyim.
Hani yüreğimi titreten yeri... Ömrümün başı sandığım, hayatla sevişip yarınlara umut doğurdugum yeri...
Benim kadar kimsenin seveceğine inanmadığım zamanlarımdayım.
Seni düşündüğüm saniyelerdeyim ve özlemine hasret ördüğüm dakikalarda...
Her saniye seninleyken sana kavuşmanın anında...
Hayatı gözyaşları, gülümsemeleri, en çok ta korkularıyla yaşadığım gecelerdeyim.
Biliyorum ömrüm boyunca hayata sataşacak kadar cesurum! ama seni kaybetmekten korkuyorum....
Ne garip duygudur ki hayatı sahiplenmediğim kadar seni sahipleniyorum hayatımda...
Belkide hayatın bir gün beni terkedeceğini bildiğimdendir. Sana öyle güvenmişim ki...
Senden önce ölmeyi isteyebilecek kadar bencilim...
Ölümün beni senden ayıracağından değil o ana kadar seninle yaşayamamaktan korkuyorum... Bu yüzden hayatı senin uğruna açık arttırmaya çıkarabiliyorum. Buyrun...
Ortaya canımı koyuyorum! arttıra bilen varmı..

 

 
Diğer web sitemiz
 
www.msn42.azbuz.com
 
Bugün 3 ziyaretçikişi burdaydı!
SİTEMİZİ ZİYARET ETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol